Bana neden yazıyorsun diyorsunuz. Yazmak sözünüz kesilmeden yapabileceğiniz tek konuşmadır.
Jules Renard

9 Şubat 2010 Salı

Bir faraziye

Olmaz ya, oldu diyelim.

Dünyada mutlak barış olsa, bütün silahlar sussa, ordular lağvedilse. İnsanlar ne kadar mutlu olurlardı değil mi? Bunun bir rüya olmaması için dua ederler, tadını doya doya çıkarmaya çalışırlardı. Herkes birbirine sarılır, kolkola barış şarkıları söylerdi.

Herkes derken... iki istisna ile...

Biri, doğal olarak, silah imalatçıları ve satıcılarları. Tatlı kazançları son bulacağı için. Biri de bizim liberal demokratlar (!). Söyleyecekleri şey kalmayacağı için.

***

- ... Devamlı iktidarı methediyorsun. Böyle bir yağma düzeninin neresini beğeniyorsun birader? Ayrıca demokrasi falan diyorsun ama mahalle muhtarından, ilçe başkanına, milletvekiline, bakanlara hatta cumhurbaşkanına kadar herkesi aynı kişi seçiyor. Olur mu öyle şey? Beğenmediği gazetelere vergi memurlarını salıyor, hangileri okunmalı onu da o belirlemek istiyor. Bu mu demokrasi? Ayrıca ...

- Ordu darbe yapsa daha mı iyi?

- Yahu kim ister darbeyi? O devirler artık çoktan geride kaldı. Darbeyi artık kimse kabul etmez. Hem artık bırakın iki cümlenin birinde ortalığa darbe korkusunu salmayı. Onun yerine bu ülkenin insanlarının nasıl daha mutlu olacağını konuşalım.  Cari açığı konuşalım, ekonominin dış borçlarla ayakta kalabildiğini, bunu yanlışlığını konuşalım.  Ekono...

- Ordu 27 mayıs 1960'da boşu boşuna masum insanları...

- İnsaf, aradan yarım yüzyıl geçti. Bugün bunu savunan mı var? Ayrıca da bunun konuştuğumuz konuyla ne ilgisi var? Ben memleketin kötü idare edildiğini söylüyorum. Sen bana diyorsun ki...

- Ordu...

- Kadrolaşma?

- Ordu...

- Tekel işçileri?

- Ordu...

- Ülkenin iki düşman kampa bölünmesi?

- Ordu...

- Eğitim, sağlık hizmetleri, % 10 seçim barajı, milletvekili dokunulmazlığı, birdenbire çok yararlı olmaya başlayan YÖK, RTÜK saçmalığı, yolsuzluklar, örneğin deniz feneri vs. vs. vs... ?

- Ordu...

- Pessss...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder